Zihniyetin değişmediği ya da güncellenmediği her topluluk, eninde sonunda değer üretmeyi durdurur. Bu durumda aktarım da kesilir. Sonrasında ise ya daha güçlü ve güncel bir mentalite kontrolü ele alır, ya sömürür, ya da o topluluk yok oluşa teslim olur.
Afrika’da bu üç senaryonun da örneklerini açık hava müzesi gibi görebilirsiniz. Gidip, bizzat şahit olabilirsiniz.
ABD’de her 100 bin kişiye yaklaşık 19 süpermarket düşüyor. Bu rakam, kırsal alanların daha planlı düzenlendiği Almanya’da 100 binde yaklaşık 35 civarında. Birleşik Krallık ise küçük esnafıyla ayakta duruyor; süpermarket kategorisinde, her 100 bin kişiye yalnızca 2 süpermarket düşüyor.
Burada, Birleşik Krallık’ın küçük esnafı ve orta sınıfı güçlendiren iş modelinin sonuçlarını görüyoruz. Bu model işe yarıyor: Hem daha sağlıklı kentsel çözümler üretiyor hem de daha taze ve sağlıklı ürünlerin tüketiciye daha az aracıyla ulaşmasını sağlıyor.
Bu bir planın sonucu.
Zaten her doğru ve güzel şey bir planla başlar.
İyi bir plan, iyi bir uygulamayla birleştiğinde gerisi kendiliğinden gelir.