top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • Aug 3

Nihayetinde bu gezegeni terk edeceğiz. Ve bu konuda başarılı olacağımıza inanıyorum. Çünkü bu, en başarılı olduğumuz alan: İlerlemek.


Öyle ya da böyle ilerlemek.


Anlamı, medeniyeti ve ritüeli geride bırakarak.


Geçmişi, geçmiş sayarak.


Bu bir hayatta kalma biçimi.


İlerle. Bu hafta. Ve bir sonrakinde.


Hayatta tutar.

 

Türkiye ile ilgili karamsar yorumlarıma biraz da istatistik serpiştireyim:


ABD'nin 2013 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası: 16,9 trilyon dolar. Bugün: 27,8 trilyon dolar. Bitti dediğimiz Almanya 3,81 trilyondan 4,53 trilyona... Kanuni güzellemeleri yaptığımız Fransa 2,8'den 3,10'a. Ve Polonya 0,52'den 0,92'ye. Ve Güney Kore 1,37'den 1,75'e.


Peki, sence yerinde sayan kim? Türkiye.


Kişi başına gelirde durum daha da vahim: ABD 54 bin dolardan 64'e, Çin 6'dan 12'ye ve benzer ekonomik genetiğe sahip olduğumuz Polonya 13 bin dolardan 21 bin dolara yükselirken, biz ancak 11'den 14'e gelebilmişiz. Bu saydığım ülkelerin neredeyse hepsi ihracatlarını ve bağlı katma değerini anlamlı şekilde artırmışken, biz 500 milyar dolar hedefimizin 250 milyar dolar gerisinde kalmışız.


Bakın, sadece durmadık; dünya ilerlerken biz geri kaldık. Aklı başında herkes için sadece bu veriler “Vah ki ne vah” demek için yeterli. Çünkü bugün itibariyle yitip giden sadece servetimiz değil, zamanımızdır.


Ve dersen ki “Ama savunma sanayinde uçtuk kaçtık!” 2013 ciromuz 7 milyar $, bugün 14 milyar $ ve bütçemizdeki payı %1,3.


Lütfen uyanın artık.

Bugün yine, her gün olduğu gibi, 18 ayını yeni devirmiş oğlumu oynarken gözlemledim. Süpürgelere bayılıyor. Bazen süpürmesi için yere kâğıt parçaları vs. bırakıyoruz. Onları tek tek eliyle süpürgenin ucuna götürüp gözden kaybolmalarını izliyor. Hayretle. Nasıl olduğunu bilmeden. Ayrıca mini bir ev tipi oyuncak süpürgesi var. Onun çekim gücü yok. Ama onunla da ısrarla bir şeyleri çekmeye çalışıyor. Olmuyor; yine deniyor, yılmadan. Çünkü konsepti çok iyi anlıyor, içindeki ses ona 'Çalışması lazım!' diyor. Ancak içeriği bilmiyor.


İşte internetten ya da sağdan soldan elde ettiğin ve sadece konseptini kavrayabildiğin bilgiler Pars Bey’in durumuna benziyor.


Zannediyorsun ki biliyorsun. Zannediyorsun ki işi çözdün.


Lakin esasında bilgin çok yetersiz.


Anlamak ve bilmek farklı meselelerdir.

bottom of page