top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

Bugün yine, her gün olduğu gibi, 18 ayını yeni devirmiş oğlumu oynarken gözlemledim. Süpürgelere bayılıyor. Bazen süpürmesi için yere kâğıt parçaları vs. bırakıyoruz. Onları tek tek eliyle süpürgenin ucuna götürüp gözden kaybolmalarını izliyor. Hayretle. Nasıl olduğunu bilmeden. Ayrıca mini bir ev tipi oyuncak süpürgesi var. Onun çekim gücü yok. Ama onunla da ısrarla bir şeyleri çekmeye çalışıyor. Olmuyor; yine deniyor, yılmadan. Çünkü konsepti çok iyi anlıyor, içindeki ses ona 'Çalışması lazım!' diyor. Ancak içeriği bilmiyor.


İşte internetten ya da sağdan soldan elde ettiğin ve sadece konseptini kavrayabildiğin bilgiler Pars Bey’in durumuna benziyor.


Zannediyorsun ki biliyorsun. Zannediyorsun ki işi çözdün.


Lakin esasında bilgin çok yetersiz.


Anlamak ve bilmek farklı meselelerdir.

Bugün yabancı medyanın haber başlıklarına biraz daha merakla baktım. Rusya'da yaşanan Godzilla Depremi’ne "Asrın Felaketi" diyeni okumadım.


CNN'de şöyle bir alt başlık vardı: "Deprem nasıl tsunamiye sebep olur?"


Bu klasiktir.


Hep dalga geçeriz ama bir İslam ülkesinde her yıl sorulan "Orucu ne bozmaz?" sorusu ile bir deprem ülkesinde bu soruyu sormanın motivasyonu aynıdır.


Her neyse, birilerinin bazı soruların cevabını her zaman bilmesine ihtiyacımız var.


Her şeyi aklımızda tutamayız.


Ancak umalım ki, herkesin uzmanı olduğu soruların cevabını bildiği bir ülke olalım.

"Olayları kontrol ettiğimi iddia etmiyorum, aksine açıkça itiraf ediyorum ki olaylar beni kontrol etti." – Abraham Lincoln


Bazen olur. Kontrol olaylardadır.


Ama unutma: Olaylar seni adil olmamaya, doğru durmamaya, yalan söylemeye, korkaklığa ya da üçkağıtçılığa zorlayamaz.


Yok, yok... Yapamaz.


O sensin.

bottom of page