top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • May 13

Yine Türkiye gündemi: Sevgili dostlar, dogmayla mücadele edemezsiniz. Nas dedikleri

şey her alana çakılabilir: Ekonomiye, milliyetçiliğe, dine, kültüre… Bizim yakından tecrübe ettiğimiz gibi. Bu illet nerede kök salarsa salsın, düşüncelerinizi olgularla çapraz teste tabi tutmadan önce kararlarınıza yön verir. Bir fanatikten diğerine, bitmek bilmeyen bir şüphe durumu inşa edilir.


Bu durumda, gerçeğin arkasında hep bir "görünmez" vardır.


Bakın, şu an itibariyle Türkiye’de gördüğümüz her şey yanlış. Bunu hepimiz görüyoruz: Yalanı, çelişkileri, hataları… Ancak bu gerçekliğin hepimize aynı tesiri yapmamasının arkasında nas, yani dogma vardır.


O yüzden, “Ya nasıl olabilir!” demeyin.


Olur.

Asgari koşulları sağlamadan olağanüstü problemleri çözme şansınız yoktur. Biraz kulağa klişe gelebilir ama Ay'a gitme hedefi, olağanüstü bir sorun çözmek için asgari koşulların sağlandığı bir zaman diliminde ortaya atılmıştır. Bu, görünen temel bir ihtiyaç değildir. Ne demek görünen temel ihtiyaç? Tabii ki barınak, yemek-içmek ve sağlık gibi meseleler. Görünmeyen temel ihtiyaçlar ise, görünenler karşılamadan kendini görünür kılmaz. Kafan karışmasın, bunlar anlam (Benim varlığım ne ifade ediyor?), idealler (Ben kimim? Vazifem ne?) etrafında şekillenir. Ay'a ayak basma hedefi de bununla ilgilidir.


İşin ilginç tarafı, bu gizli arzuları tatmin etmek için ortaya konan her çaba, görünür arzuları tatmin etmeyi kolaylaştıracak onlarca aracın üretilmesine neden olmuştur. Yani, asgari koşullar bu çabaların bir sonucu olarak daha da iyileşmiştir. NASA'nın uzay programı, bize MRI'yı, mikroçipleri, kablosuz elektronik eşyaları ve daha birçok buluşu kazandırmış ya da iyileştirmiştir.


O yüzden, her ne kadar kendimle çelişiyor gibi gelse de bazen asgari koşullara fazla takılmadan bu gizemli ihtiyaçlara odaklanmak bize büyük kazanımlar sağlayabilir. Bir dikkate al derim.

Neyin adil, neyin doğru ve neyi hak ettiğimizle ilgili beklentiler inşa etmek hakkımızdır. Ancak bu beklentilerin -neredeyse tüm beklentilerin kaynağı- kendimize anlattığımız ve kurguladığımız öykülerden oluştuğunu unutmamamız gerekir.


Beklentileri düşürmek, bu kurgu ve hikâyeler konusunda daha az cüretkâr olmayı gerektirir. Bu bir takastır ve evet, işe yarar.


Bugün ise o günlerden biri olmamalı.


Bugün, gelişmiş dünya ile birlikte Mayıs’ın ikinci pazarına denk getirdiğimiz Anneler Günü’nü kutladık. Bugün beklentiler yüksek. Çünkü söz konusu anneler ve onların yenilmez öyküleridir.


Başta annem ve sevgili eşim olmak üzere, tüm annelerin Anneler Günü'nü en içten dileklerimle kutlarım.

bottom of page