top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

Bugün bir dostuma, genel olarak Dick Cheney’den (ABD’yi Irak’a sokan, Bush’un yardımcı başkanı) ve nasıl 2012’de kalp nakli geçirdiğinden, 80 yaşın üstünde hâlâ yaşamaya devam ettiğinden bahsettim.


Akşamüstü öğrendim ki, dün ölmüş.


Cheney, benim sık sık gündemimde olan ya da üzerine konuştuğum biri değil. Ama tesadüf dediğimiz şey tam da böyle çalışır. Üstelik tesadüfü ispatlamak da çok kolaydır:


Tıpkı Cheney gibi bugün birçok başka konuda da nadiren kullandığım veya güncel referanslarım oldu.


Hiçbirine bir şey olmadı. Dün de öyle.


Tesadüften büyülü hikâyeler üretmek bizim işimizdir.


Tesadüfün değil.

Midnight Special iyi bir filmdi. Bazı filmler, belki genel beklentinin bize öğrettiği şekliyle ilerleyip sonuçlanmaz ama öykü kalanı kotarır.


Baba-oğul arasında geçen şöyle sağlam bir diyalogu vardır:


Alton: Baba?

Roy: Evet?

Alton: Korkuyor musun?

Roy: Evet.

Alton: Benim için endişelenmene gerek yok.

Roy: Senin için endişelenmeyi seviyorum.

Alton: Artık endişelenmene gerek yok.

Roy: Ben her zaman senin için endişeleneceğim, Alton. Anlaşmamız böyle.


“Senin için endişelenmeyi seviyorum.” - sizce de bu süper bir jest değil mi?


Pazarlamadan beklenen de tam olarak budur. Hep endişelenmelidir.

Eğer bir şeye isim bulmak için gerekenden fazla zaman harcıyorsan, sorun hikayendedir.


Bu, ortada makalen ve konusu olmadan başlık bulmaya benzer.


Hikayeyi isme değil, ismi hikayeye benzetiriz.


Pazarlama hikayeyle başlar.

bottom of page