top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • Jul 24

İyiyi kötü, kötüyü de iyi gösterebilme kabiliyetimiz var. Bu, organik bir özellik. Hitler, Stalin, Pol Pot gibi adamlar bunu yıllarca uyguladı. Farkında olarak veya olmayarak, dünyanın tanık olduğu en devasa Pazarlama kampanyalarını yönettiler. Ve neredeyse hepsinin kullandığı yöntemler şu sıralamada örgülendi:


-Efsane Kimlik: Biz seçilmiş kişileriz derler.

-Öteki Korkusu: Suçluyu hep dışarıda ararlar.

-Ahlaki Dil: Saflık, fedakârlık, hizmet ve kurtuluş gibi yüce kavramları kullanırlar.

-Görkemli Gelecek: “Şimdi acı çek ama büyük ödül çok yakında.”

-Tarihi Yeniden Yazmak: Geçmişi çürümüş, çalınmış ya da ihanete uğramış gösterirler.

-Gösteri ve Sembolizm: Bayrakları, üniformaları ve törenleri estetik bir argümana dönüştürürler.


Tanıdık geldi mi?

  • Jul 23

"Bu kişiyi beğenmiyorum. O zaman onu daha yakından tanımak zorundayım." - A. Lincoln


Bu, muhteşem bir öz farkındalıktır.


Bunu dile getiren kişi sadece zeki değil, aynı zamanda ahlaki olarak çok olgundur.


Bu yaklaşıma, ülkece ihtiyaç duyuyoruz.

Starbucks'ın Amerika'da başına gelenler, dünya geneline yayılacaktır. Starbucks düşüşte, bu bir sır değil. Woke kültürü tüm araçlarıyla USA'da emekçiyi yozlaştırdı.


Jokerleştirme diyorum ben buna. Hödükleri hödüklükleriyle kabul etmemizi telkin eden, kafayı yemiş bir zihniyetle karşı karşıyayız. Çok acayip.


Her neyse.


Starbucks paçayı kurtarır kurtarmaz, iş modelinin alacağı şekle bakar. Ancak marka ölmez. Hikayesi Woke için sağa, senin için ise sola doğru evrilmiş olabilir. Marka aşk gibidir. O kandile herkes ayrı anlam yükler. Kimseyi, görmek istediğini görmeleri için zorlayamazsın.


Zor iş be, marka olmaz.


Gerçekten zor.

bottom of page