top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • Jul 6

Harekete geçmenin gücünü hafife alıyoruz. O açmaktan çekindiğin telefon, selam vermekten geri durduğun komşun, risk almaktan korktuğun iş planın veya “Sorsam ayıp olur mu?” dediğin o merak krampın…


Bir sonraki aşama, daha kötü bile olsa, bir sonraki aşamadır.


Neden mi? Çünkü ilerlediğini gösterir.


Ve unutma: Bu yüzden hayattayız. İlerlemek için.


Hayırlı haftalar.

Hayatımızda birçok paradoks var. Bunlar; zaman, genel itibariyle fizik ve matematik, ve bazen de beynimizin kendisiyle olan ilişkisinde ortaya çıkıyor. Paradoksların olayı, çözümlenemez olmaları. "Yumurta mı tavuk mu?" gibi bir paradoksla karşılaştığımızda seçim yapmak zorundayız. Ve açıkçası, iki durumda da seçimimizin ne ifade ettiğinin pek bir önemi yok.


Arkadaşlar, gerçeklik dediğimiz şey tamamlanmış değildir. Hiçbir anlamda.


Kuantum fiziği bize bunu gösteriyor.


Bu durumda, gel bu pazar kendini biraz dinlendir.


Sal gitsin.


Hayırlı pazarlar.

Žižek'in “Utanmazlık Çağı” tanımlaması yerinde. Evet, gücün istediği her şeyi, dilediği şekilde yapmaktan çekinmediği bir dönemi yaşıyoruz. Trump, bunun zirve örneğini teşkil ediyor. Son günlerde Türkiye’de ise bu durum, muhalefete karşı atılan adımlarla kendini gösteriyor.


Ancak tüm bu olup bitenin arkasında güçlü bir pragmatizm ve -bu akımın savunucularının ifadesiyle- bir “açıksözlülük” söz konusu.


Peki, gerçekten öyle mi? Tabii ki değil.


Demokrasi dediğimiz ve en iyi haliyle uygulandığını bildiğimiz, “Amerika Birleşik Devletleri” adlı bu deneyde üç asırdır görüyoruz ki: Demokrasi bir süreçtir. Bir mücadele. Bazen kendi kendini imha etmeye çalışan bir karakter sapması. Ama bu karakter -Dr. Martin’e selamla- genellikle adalete doğru yön alır.


ABD’li dostlarımızın Bağımsızlık Günü kutlu olsun.

bottom of page