top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

Neyin adil, neyin doğru ve neyi hak ettiğimizle ilgili beklentiler inşa etmek hakkımızdır. Ancak bu beklentilerin -neredeyse tüm beklentilerin kaynağı- kendimize anlattığımız ve kurguladığımız öykülerden oluştuğunu unutmamamız gerekir.


Beklentileri düşürmek, bu kurgu ve hikâyeler konusunda daha az cüretkâr olmayı gerektirir. Bu bir takastır ve evet, işe yarar.


Bugün ise o günlerden biri olmamalı.


Bugün, gelişmiş dünya ile birlikte Mayıs’ın ikinci pazarına denk getirdiğimiz Anneler Günü’nü kutladık. Bugün beklentiler yüksek. Çünkü söz konusu anneler ve onların yenilmez öyküleridir.


Başta annem ve sevgili eşim olmak üzere, tüm annelerin Anneler Günü'nü en içten dileklerimle kutlarım.

Bu aralar yine Türkiye hakkında yazıyorum. Diyebilirsin ki, "Ya dostum, hani siyaset konuşmuyorduk?" ama inan, halt edersin. Çünkü bu artık bir siyaset meselesi falan değil. Bu, delilerin arasında akıllıların bir cinnet halidir. Etrafımız, 6'ya 2 dememizi bekleyen tavşan çizerlerle doldu. Ha bugün, ha yarın derken, sabır sahipleri olarak artık şunu görüyorum: Yok arkadaşım, bu işin sonu hayır değil. Ve bu ülkenin problemlerini çözmeye yönelik irade koyacak bir tane aklıselim dürüst adam yok.


Bunu doğru ve dürüst insanların bilmesi ve anlaması lazım. Bunu kendime Pazarlama yazmaktan çok daha ehemmiyetli bir görev olarak benimsemiş durumdayım. Buna borçluyum. O yüzden, bir müddet daha bunları konuşmaya devam edeceğiz.

Türkiye’nin, yeni bir hikâye etrafında yeniden örgütlenmesi gerekiyor. “Nedir bu hikâye?” sorusu, “Nedir bu yapısal reformlar?" sorusuyla aynı derecede haklıdır, hatta özünde aynı sorudur. Yapısal reformların hiçbirini kültürel dönüşüm olmadan gerçekleştiremezsiniz. Aynı kültür, benzer kusurlu yapıları yeniden üretir. Kültür ise yalnızca yeni bir anlatıyla güncellenebilir. Ve bu, bir günde ya da birkaç yılda olacak bir şey değildir. En az 10 yılınızı alır.


Güncellenecek olan bu hikâye; iş yapmak, kariyer kovalamak, akademik ya da sivil ideallerin peşinden gitmek, aile kurmak, çocuk yetiştirmek gibi yaşam tercihlerinize yön veren motivasyonun yakıtıdır. Yeni mahalleler, yeni birliktelikler bu yakıttan beslenir.


Böyle bir güncelleme ve değişimi vaat etmeyen hiçbir siyasiye umut bağlamayın derim.

bottom of page