top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • May 2

Bugün İspanya’da bir ailenin, Covid-19 korkusuyla çocuklarını 4 yıldır karantinada tuttukları ve polis operasyonuyla çocukların kurtarıldığını anlatan bir haber okudum.


İnsanın aşırılığı sınır tanımıyor. Bu, her yönde çalışan bir mekanizma: İyi ya da kötü.


Aşırılık, tıpkı hayatta kalma içgüdüsü kadar köklü. Maalesef etrafımız, birçok türden fanatikle çevrili.


Dostlar, fanatik ister idealist ister pragmatik olsun, yönettiği sistemler çöker.


Ne kadar acı ki, bu ülkenin fanatikler tarafından kemirildiğini aynelyakîn tecrübe ediyoruz.

Neredeyse 30 yıldır, Çin’in fiyat/performans ürünleriyle domine ettiği bir ekosistemin içindeyiz. Ancak yine de “Made in China” ifadesi bir itibar inşa edemedi. Mesela Japonya, 1960’larda bu eşiği 15 yılda aşmıştı. Bugün “Made in China” hâlâ cüzzamlı bir etiket.

Çin’le ilgili ara sıra yazarım, bilirsin. Çin’in kopya ürün kültürü, telif hakkına ve mülkiyete saygısız ticaret etiği ile kimliksiz ve amaçsız dış politika agresyonu beni hep rahatsız etmiştir. Ve 10 yıl önce yazdığım gibi, yine bugün: Aynı Çin var.

Evet, belki çok daha gelişmiş ama kafa aynı kafa.

Çin’in olası dünya liderliğini speküle eden solcu arkadaşlarım, yine yanlış ata oynuyorsunuz.

  • May 1

Gel basmakalıpların baskıyı arttırdığı şu günlerde şunu hatırlayalım:

 

Elinin hamuruyla erkek işine karışma!” diyen bu toplumda fırıncıların %99 erkektir.

Mesele hiçbir zaman hamur, ekmek, meslek veya meşguliyet değildir: Tahakkümdür.

Ve neredeyse hiçbir atasözü/deyim söylendiği gibi okunmak zorunda değildir.

“Bu bir atasözü/deyim değil ama!” dediğini duyuyorum.


Evet, bu bir atasözüdür. Bu ata hoşuna gitmemiş olabilir. Bu ise senin adına güzel bir başlangıç noktasıdır:


Çünkü atasözlerinin ekserisi basmakalıptır. Statükoyu korumayı veya güçlendirmeyi amaçlar.


"Can boğazdan gelir" diyen ata obezdir. "Esirgenen göze çöp batar" diyen ise muhtemelen sallapatinin teki.

 

Ve bir delinin kuyuya taş attığı öyküde akıllı yoktur: 41 deli vardır.

bottom of page