top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

Bugün bir çorbacıya gittim. Çorbalarından birinin adını "Coronasavar" koymuş. Corona hayatımızdan çıkalı iki yıl oldu. Kimse Coronayı hatırlamak ya da onu bir çorbayla yâd etmek istemiyor.

 

Bazı boşlukları doldurmak için yaptığımız işlerin çoğu, yine boş işlerden oluşuyor. Bu işlerin gerçekten boş işler olduğunu, logoya ne kadar kafa yorsan da iş modelini kurtarmadığını fark ettiğinde anlıyorsun.

 

Pazarlama, mesaj yaymak için harika bir araçtır. Ona şekil ve yön verir. Ama onu yaratamaz.

Winston Churchill’i sık okur ve dinlerim. Ortalamanın çok üstünde zeki bir adamdı. Her ne kadar Çanakkale’de büyük bir hesap hatası yapmış ve boyunun ölçüsünü almış olsa da, İkinci Dünya Savaşı’nda aktif rol almış herkese saygım sonsuzdur. Bu savaşta fedakârlık yapan herkes, bizim nesillerimize bugünün modern dünyasını hediye etmiştir. Neyse, lafı fazla uzatmayayım. Yarın Pazartesi… Haftaya Churchill’in şu sözüyle başla:

 

“Başarısız olmayacağız, sarsılmayacağız; ne zayıflayacağız ne de yorulacağız. Ne savaşın ani şokları ne de uzun süren dikkat ve çaba sınavları bizi yıpratacak. Bize gereken araçları verin, işi bitirelim."

 

Bana gerekli araçları verin...

 

İş verenin, iş aldığın müşterin veya anne baban fark etmez: Bu özgüvenle konuşabilirsen, başarırsın.

 

Hayırlı haftalar.

Bu aralar gündemimiz AI. Çevremdeki ilgili herkes bunu konuşuyor. Geçenlerde bir arkadaşım AI için “Yeni Mehdi” dedi. Çok güldüm. Kullanır mıyım bilmem, doğrudan ilintili mi emin değilim ama kesinlikle etkileyici bir tanımlama.


Benim gündemimde ise rastlantısallık var. Rastlantısallık, bana göre AI (Yapay Zeka) için en önemli meselelerden biridir. Peki bu ne demek?


Bugün itibariyle AI’nın bir kimliği yok ya da belki var, ama biz henüz farkında değiliz. Burada "biliş"ten bahsediyorum. Şimdi şöyle düşün: AI’ya "New York için sıra dışı bir Özgürlük Heykeli tasarla" dediğinizde karşınıza çıkan her sonuç, onun nasıl "düşündüğüyle" ilgilidir. Ve neredeyse hiçbir sonuç birbirini tutmaz. Bu tutarsızlığın nedeni, AI’ın anlam ve ilinti bütünlüğü kurmakta eksik olmasıdır. Biz insanlar için Özgürlük Heykeli’ni oraya koymamızın arkasındaki tarihsel, kültürel ve politik motivasyon, AI için asla tam olarak kavranabilir olmayacak. Bakın, veriyi okumak ayrı; anlamak, içselleştirmek ve malum olması bambaşka şeylerdir.


Bu nedenle, mesleğinde iyi olan, çalışan ve geliştiren insanlar için AI sadece bir araç hatta bir köle olabilir. Ve evet, atlamayalım: teknik unutulacak. Yani AI fotoğrafçılığı ele aldıkça, bizlerin onu üretmek için kullandığı araçlar, yöntemler, bakış açıları zamanla yozlaşacak. Tıpkı ABD’nin uzay yolculuğu serüveninde ya da kentleşmede zamanla kaybettiği yetiler gibi.


Peki AI biliş geliştirdiğinde ne olacak? O zaman adı, tarzı ve karakteri olacak. O zaman rastlantısallık azalacak veya ortadan kalkacak. O zaman bir kişiden bahsetmiş olacağız. Bir kişi. Tüm insanlık değil.

bottom of page