top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • Mar 20

Bugün Zara Home’a girmek zorunda kaldım. Güzel bir konsept, lafım yok. Tasarımın göze lezzetli gelen her türünü severiz. Ancak Zara Home, tüm büyük gösteriye rağmen, diğer muadilleri gibi sadece bir "ihtiyacımız olmayan ürünler" dükkânıdır.


Bu tanımlamanın motivasyonu “Aaa, gereksiz işler bunlar, kapat Zara” demek değil. Zaten kapitalizmin bize ihtiyaçolarak dayattığı sektörlerin kemiksiz %90’ı gereksizdir. Ancak bunun farkında olmak, Pazarlama açısından çok kritiktir. Çünkü ihtiyaç olmayan her ürünün alıcısını belirleyen en büyük faktör, ekstra paradır. Kimse Zara Home’dan o berjeri almak için böbreğini satmaz.


Bu ekstra paraya sahip olanlar ise her ekonomide ayda, sezonda veya yılda yer değiştirir. Azalır veya artar. Eğer kendinizi bir Kodak illüzyonuna kaptırır ve aslında ne sattığınızı unutursanız, pazarlamanız köstek olur, çöker ve çöktürür.


Bugün Zara Home’da bunu gördüm. 


Bu bir içgörü, yanılıyor olabilirim.


Ama haklı olduğumdan emin olduğum bir şey var: Ne sattığını bil.

Bugün bir dostum bu eski yazımı hatırlattı. Bugün yazma gereği duymadım. Çünkü gün de gündem de eski. Buyrun:


Türkiye olarak problemimiz yarım asırdır problemlerimizin eski olması.


Tekrar eden problem, problemin farkında olmadığını gösterir ve bu büyük bir problemdir.


Mesela Amerika için 1960’larda problem Ay’a ayak basmaktı. Bu problem çözüldü/eskidi. Artık yeni bir problem var: Mars’a ayak basmak.


Pazarlama problemin olabilir. Hukuk, demokrasi veya erken uyanamama problemin…


Eğer problemin yeniyse problem değil. Eskiyse büyük problem.

  • Mar 18

Bugün, önemli ve çok anlamlı bir zaferin yıl dönümüydü. Sayıların değil; doğru motivasyonun, haklı olmanın verdiği güçlü hevesin ve daha güzel taktiklerin kazandığı bir yıl dönümü.

 

Yüzyılda bir yaşanır.

 

Sevgi, saygı ve gururla anıyoruz.

bottom of page