Bir sınıf meselesi
- saridje
- Dec 13, 2024
- 1 min read
İşlenmiş gıdayı neredeyse hiç tüketmiyorum. Ülker veya Eti reyonundan kendim için en son ne zaman ürün satın aldığımı hatırlamıyorum. Bu, çaya şeker atmıyorum cakası değil. Sevmiyorum, samimiyim. Ancak bir istisnam var: Arada sırada Nutella Bisküvi yediğim oluyor.
Ülkemizin -özellikle İstanbul'un- bir fiyat krizi yaşadığı vaka. Gelin size benim Nutella ekonomimi anlatayım:
Bu ürün Migros'ta 304 gramlık paketi (içinde 22 adet bisküvi var) 299,90₺'ye satılıyor. Aynı ürünü bir Opet mağazasında 390₺'ye ve farkında olmadan Odayeri gişelerindeki Aytemiz istasyonunda 500₺'ye satın aldım.
"Deli misin kardeşim, bir bisküviye 22,72₺ verilir mi?" dediğinizi duyuyorum. Fiyatına bakmadan aldım. Kasa o kadar yoğundu ki sırayı meşgul etmemek ve kasiyeri mağdur etmemek için ses çıkarmadım. Boğazımda düğümlendi, geçmedi tabi; o da ayrı mesele.
2 püskevit = IHE'den 500 g çok tahıllı ekmek
2 püskevit = 1 litre ayran
2 püskevit = 3 kg patates
2 püskevit = 1 kg portakal
2 püskevit = 200 g süzme beyaz peynir
2 püskevit = 1 kg salça
2 püskevit = 500 g makarna
2 püskevit = 200 ml 4 adet Beypazarı sade maden suyu
2 püskevit = 500 g şeker
2 püskevit = 750 g tuz
2 püskevit = 500 g pirinç
22 bisküviye karşı dolu bir market torbası. Bu aynı ürün İngiltere'de Tesco'da 161₺. Yani yarı fiyatına.
Bakın, yediğinizde size faydadan çok zararı olan bu ürünün ülkemizde bu şekilde fiyatlanması tamamen bir sınıf meselesidir. Ahlaksızlık veya nankörlük hafif kalır; bu ürünün bu koşullarda satılmasına neden olanlar bu ülkenin düşmanıdır.
Bahçeli, "O çocuk aklından geçiriyor: Benim de bir çikolatam, bir püskevitim olsa, anne bana niye almıyorsunuz diyor..." dediğinde tiye alıp alay etmiştim. Müthiş bir öngörü sahibiymiş kendisi(!)
Comments