top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

  • Jul 28

Ayn Rand'in harika bir sözü vardır:


“Gerçekliği görmezden gelebiliriz, ama gerçekliği görmezden gelmenin sonuçlarını görmezden gelemeyiz.”


Bunu hep birlikte yaşıyoruz. Ülkece. Ve bence bugün, herhangi bir akademik araştırma için Türkiye'nin mevcut koşulları, paha biçilemez zenginlikte anekdotlar barındırıyor.


Bu yazıyı bir alıntıyla daha bitireceğim bu kez Mark Twain'den:


“İnsanları kandırmak, onları kandırıldıklarına ikna etmekten daha kolaydır.”

  • Jul 27

Kendimizi ikna etme kabiliyetimiz, birilerinin bizi ikna edebilme yetisinden katbekat güçlüdür.


Tüm sosyal, kültürel ve dini tesirler, kâr ve zararı regüle ettiğiniz noktada kümelenir.

Yani bu dış faktörlerin hepsi, size kararlar aldırmak için telkinde bulunur. Ve burası genellikle gerçek bir alan değildir. "Aşkın gözü kördür" deyimindeki gibi, dışardan tamamen absürt ve tutarsız görünen bir şey, gözlemcisi için gayet de makul ve anlaşılır olabilir.


Pazarlamanın önündeki en büyük zorluk, her zaman ve her dönem ikna olmuştur.


Çok zor iştir.

Motivasyon konuşmalarının yıllara dönük "Sen istesen yaparsın!" retoriği, biraz Amerikan solunun sistem eleştirisi ve biraz da Amerikan rüyasının kabak tadı vermesiyle, "Hayır, çok istesen de yapamazsın!" noktasına evriliyor.

 

Bu bir olgu mu? Kesinlikle öyle.

 

Blog'da yıllarca bunu tartıştık: Eşit olasılıklar sağlamanın ne kadar zor bir proses olduğunu ve eşit sonuçların neredeyse imkânsız olduğunu hep yazdım.

 

Bu kısıtlar bugün, cinsiyetten milliyete ve kültürel sınıflara kadar birçok kompartman içeriyor.

 

Ama sizi kim nasıl motive ederse etsin, şunu aklınızdan hiç çıkarmayın: Sıranın başını tutan birilerinin omzunuza dokunup "Hey, sıra şimdi sende" demesine her zaman ihtiyaç duyacaksınız. Ne kadar yetenekli ve çalışkan olursanız olun, fark etmez.

bottom of page