top of page

Teşekkürler!

SARIDJE

Mikro düzeydeki kaos, makro düzeyde düzene dönüşür.


İnan ki, bu önerme çalışır.


Francis Galton bunu, bugün “Galton Tahtası” olarak bilinen deneyle ortaya koymuştur.

Galton'a göre rastgele olaylar, öngörülebilir sonuçlara yol açabilir ve doğa, çoğu zaman olasılık ve dağılım yasalarına göre işlediğini açıkça gösterir.


Peki bu ne demek?


-Bireysel rastgelelik, toplamda bir öngörülemezliğe yol açmaz.

-Olasılıkları ölçebilir ve bu sayede büyük resme dair sağlıklı tahminlerde bulunabiliriz.

-Şablonlar ve ortalamalar, bu noktada son derece güçlü araçlara dönüşür.


Enseyi karartma.


Hayırlı pazarlar.

Kişisel deneyimin üstesinden gelemeyiz. Peki, neden bu çaba?


Pazarlama, insanı ikna etme üzerine kurulu bir meydan okumadır. Duygulara ve akla hitap edebiliriz; ama tecrübeler betondur.


Tüketim alışkanlıklarını bir kenara bırakın, insanların bağcık bağlama şeklini bile değiştirmek neredeyse imkânsızdır.


Tecrübe, bir öneriyle ya da sağlam bir sloganla takas edilemez. Ancak daha iyi bir tecrübeyle yer değiştirebilir.


Eğer iş modelinin önünde ikna edilmesi gereken kritik bir kitle varsa, tüm eforunu ve bütçeni deneyime yönlendir.

iPhone kullanım kılavuzu ile gelmedi. Steve Jobs'un ilk sunumundan bugüne kadar hepimiz akıllı telefonları, kendi aramızdaki deneyim ağı ile hatmettik.


Bu, hem doğru arayüzün hem de doğru bir pazarlama stratejisinin ürünüydü.


Pazarlama, bize neyi öğretmesi gerektiğini belirlerken cimri davranmalıdır. Çünkü bu bir kaynak meselesidir.


Basit bir arayüz, bize ürünün nasıl çalıştığından çok, ne kadar faydalı olduğunu anlatabilmemiz için zaman kazandırır.

bottom of page